Kalbim Ege'de kaldı

Egeli bir aile ve Ege aşığı bir ben

İlk doğumgününü kutluyacak olan Ege bebeğin hediyesi

Bazen hayallerimi kumaşlarla işlediğimim düşünüyorum.

 Her, gün batımını uçsuz bucaksız denizde izlemek.

İyot kokularıyla , kuşların kanadından bakmak ağaçlara , ormanlara.

Öğle uykularını , bir ağacın gölgesinde sürdürmek,

Açılmak denizlere , rüzgarlarla doldurmak yelkenleri,

Farklı farklı koylara demir atmak ,

Doldurmak koynunu , kucaklamak  Ege'yi

Neydim deme ne olucam de..

İyi bir hafta olucak değilmi ? Beklenen güneş yüzünü gösterdi , tatil programlarına hız verildi .

En güzel günler şimdi , birkaç zaman sonra başlıcaz öff pöfff sıcak deyip ,şikayetlere.

Baharı , gözden çıkarılmış sweat ile sonlandırdım . 

 Kendileri aslen bir erkek sweatshırt olup, çöpe atılmak için bir poşete tıkıştırılmış garibim. Yakında çöpleride karıştırmaya başlarsam şaşırmayın.Vardır ya öle çatlak fikirler elmadanlık , teneke kutulardan küllük filan , korkunç gidişat öyle galiba :)) ayy eski sahibi bir görse son halini pembeler sarılar , belkide pişman olur yıllarca yakalı kullandığı için hihihihihi

 Alırsın makası eline , birazda ters düz edersin bir iki parça bişi daha . Çok özlemişim bol bol giyinmeyi.

Tabi sonra bütün ampüller yandı . Koşa koşa gittim kocamın dolabına neler çıktı neler ama yaz geldi artık kışa :))

Ahh Zeynebimin hediye ettiği yelkencikli küpelerimlede pek bir hoş oldu doğrusu

Yaşasın artık benimde bir etiketim var . Sevgili Nazo sağolsun yönlendirdi.

 Vede sevgili Tuğba'cım  hazırladı pek bir beğendim dahada bişiler istiyorum . İhtiyacı olan varsa canla başla çalışan Tuğba'dan destek alabilir.

Herkeze iyi haftalar .

Pazar keyfi sonraki postlarda :)

Yolun Başı

Sevgili Vildan ,hayatında yeni bir sayfa açtın güzellikler içinde . Umarım mutluluğun daim olur. 

Bu bir başlangıç , daha büyük heyecanlar önünde seni bekliyor. Yine o günlerine  tanıklık etmek isterim.

Tüm hayallerinin gerçek olması ümidiyle ..

Dünya Vatandaşı

İsminin ne olacağı henüz belli değil . Ve tam olarak dünyaya ne zaman geliceğin.

İçinde bulunduğun ortamda oldukça farklı yerlere tanık oldun.

Seyehat sever bir anneye hazırlanacak iyi bir hediye olsa gerek , seyehat çantası.

Çantanda hazır olduğunu göre, ne dersin belki dünya vatandaşı olursun :)

(dostlarım bu aralar yoğunluk nedeniyle yorumlarınıza cevap bile veremedim. ziyaretlerimde kesik kesik en kısa sürede geliyorum )

Günlerden 10 mayıs part 2

Şanlıyım hemde çokkkk

Çünkü bu paket benim için özenle hazırlanmış:)

İçinde sevgi pıtırcıklarıyla.

Canımın içi kardeşlerim son İstanbul gezilerinde bu el yapımı eşsiz parçayıda bana layik görmüşler .
Yeni yaşam alanımdaki dekorasyon değişikliğinide göz önünde bulundurarak .

Kelimelerin bittiği an . Siz hiç böyle pasta gördünüzmü ?

Her detayda kayboldum . Canım benim öyle seviyorum ki seni

Minik dokunuşlarıy yüreğini nakşedmiş .
kendimi ifade etmekte gerçekten zorlanıyorum.

Şu dünyadaki en büyük mutluluklardan biri gerçekten sevildiğini derinden hissetmek olsa gerek .

Son parçayı tüketene kadar , önce gözlerimi doyurdum.

Buda benim uğurum. Zeynebim bunu en son hazırlamış , Bende en son yemeyi düşünüyorum ki , sebebini bilmiyorum :)

İşte o an. Kardeşimin ders çalışmasından kaynaklı beyninin sürekli şeker tüketmesinden dolayı zor tuttuğumuz, şans eseriki kocamında evde olması bize 2. parti gibi oldu.

Kesinlikle paylaşma taraftarı değildim :) benim o benim için yapılmış. Ama nerde tüm hışımlarıyla saldırıya geçtiler . 'bu ne' 'bunun içinde ne var' derken en nadide parçaları tükettiler. Birde keyifle 'ben E yi yiyorum' ' ben İ yi' biranda tarumar ettiler :(

Nerdeyse unutuyordum bunlarda diğer hediyelerim , fotoğraftaki tacımda , Kendi elleriyle yaptığı diğer bir eser.
Bu yıl kutlamalar uzun sürdü.
Zeynebime sarıldığımda ' Allahıma şükrediyorumki varsınız , çok şanslı olduğumu hissettiriyorsunuz bana 'minnetimi dile getirdim .


Aslında öyle çok şey yazıcaktımki . Böyle garip bir yanım var , genelde yoğun yaşadağım duyguları malesef kelimelere dökemiyorum. Belkide yaşamayı tercih ediyorumdur.
İşte siz beni anlayın .
Resimde her nekadar yorgun görünsemde gözlerimin içine bakarsanız görecekseniz derinlerde hislerimi.

Bunlarda Yves Rocher in hediyeleri . ( Tabiki sadece incik boncuklar )
Kutlamaları 29 mayısa kadar uzatma kararı aldım. Kamp ateşinde sonlandırmayı planlıyorum. Çılgın bir parti ile .

Günlerden 10 Mayıs

Her yıl bugün yeniden doğmak.

30 yaş sendromunu atlattıktan sonra bugün beraberinde mutluluğuyla geliyor .

Zilin çalmasıyla ilk süprizim .Babişkomun elleri ve sevgisiyle yazdığı sıcacık not ile birlikte .

Uzun süredir sahip olmak istediğim. Lakin gün geçtikçe kuru çiçeklerin çoğalmasıyla vicdanımın izin vermediği.

YUKA

Çiçekçinin yardımcısının dağıtımda olması sebebi ile zile basılıp kaçılan. Yılların değiştiremedeği bir klasik.

  Elindeki mumun sönmesi endişesiyle merdivenleri ağır ağır çıkan , minicik pastası ve kocaman gülümsemesiyle Meleğim.

Unatkanım çokkk. Bazende sıkıcı :) yinede seviyorum yaşamayı. Fotoğraf makinasının kartını evde unutunca sınırlı sayıdaki pozlardan biri.

İptan edilen bir rezervasyondan sonra karar verdiğimiz Kitapevi. Bu kadar huzuru nasıl sağlayabildiklerini algılayamıyorum. Kapıdan çıktığınız anda şehrin merkezine adım atıyosunuz. Genelde kahve molası verdiğim bir yerdir . Bir sonraki molada artık fotoğraflar. Şimdilik kısa bir gezinti için buraya .

10 Mayısta gökyüzü hep güzeldir ve genelde yağmur yağmaz. 

Ayda muazzamlığını katar geceye . İnanın bana

Yemeklerin budenli şahane olduğunu bilseydim , kahve molası  bu lezzetlerle taçlandırırdım.

Yolunuz düşerse önerim;

Tortellini Fungi-beef veKitap evi salata 

Çok acı çokk ..

Mutlumuyum . Mutlu . 

Bütün gün boyunca susmayan telefonlar , mailler . Hepinizi çok seviyorum.

Biriken postlar , bir türlü ziyaret edemediğim dostlarım.

Topladım bütün enerjiyi , geliyorum..

Harley Man ile ..

Annem annem...

bahçendeki leylaklar gibi misss kokulu annem

Gönülden yudumlanan damlasakızlı Yunanistan anıları ,

Doğanın sunduğu nimetlerin farkındalığı,

 

 Üzerinde tek bir tanecik kalmayana kadar sabırla, azim ve kararlılığı

Bir tomurcuk için gözüne baktığım çiçeklerime inat , kendi kendine nasılda coşan bitki örtüsüne olan merak ,

Küçücük bedeni ve sınırsız hayal dünyasındaki kahramana dönüşen Harley Man

(Ses ve heybetinden korkulan Harley Davidson'a  alternatif SYM scoter )

Motor kardeşliğini minik parmaklarla ifadesi

Yanar ,döner havaya nispet baharın habercileri.

Kısa süre sonra meyvaların yerini alacağı , geçici güzellik.

'Şifasımı ? lezzetimi? hangisi ağır basar acaba' düşüncesi

Üzerimize yağan tomurcuklar altında uzayıp giden , birbirine karışmış güzel gün,

Nekadarda anlamlısın.

Bütün günleri ,senin için anlamlı kılmak , sana layik olabilmek Annem

10 Mayıs kutlamalarının heyecanı .

Ne mi kutlanıyor ?

Süpriz :))

Süprizli günlerden, Artvin yaylalarına

Gün çok keyifsiz başlamıştı aslında. Bedenimdeki yorgunluk ve birkaç gündür dinmek bilmeyen başağrıları . Birşeylerin haberini veriyodu biliyorum , düşünmek yok hareket yok öylece dur diyordu bana . Güneşin enerjisi dolmuşken evimin içine nasıl olacaktı bu . Derken zil çaldı , kargo şirketinin nerden geldiğini ,siparişim olup olmadığını anımsamaya çalışırken Zarfın üzerindeki ismi görünce yüzüme kocaman bir tebessüm  kondu.

Zeynep

Blog dostluğuna kardeşliğide eklemek için, özenle kıvrılmış sayfalarıyla , kendisi için önemli olduğunu düşündüğü bir kitap yollamıştı bana. Yanında içtenliğini paylaştığı kelimelerle. Zarfın içinde birşey daha vardı. Kitap kardeşliğine anlam katan duyguların renklerle bulışması . Yıllar öncesinden bir resim . Yılmı ? 1997 Acaba bu seçimi yaparken Zeynep bu yılın benim hayatımın yönlendiği en önemli kararların alındığı zamanlar olduğunu biliyormuydu ? Yada küçük gemi maket ve resim koleksiyonumu .

Blog yazmaya başladığımda sanal olan bu ortamın bu denli samimi ve sıcak olacağını hiç düşünmemiştim.

Tüm içtenliğin ve yakınlığın için çok çokk teşekkürler Zeynepcim.

Günün ilerleyen saatlerinde neyaptığını bilmez bir halde dolaşırken , biraz komşu ziyareti yaptım. 

Birde ne göreyim lezzetlimi lezzetli pancake . Zannetmeyinki Delianne 'nin paylaşımından sadece pancake uyguladım. Mutluluğu öyle ince anlatmışki birazda olsa içimdeki nefesi hissetmeye başladım. Ee tabi çileklerin ve muzun cevizli dondurmayla buluşması sonucu kan şekerimin katkısınıda yabana atamıyacağım. Aldığım yaşam enerjisi sayesinde bir çırpıda şekillenen atölyenin resimleri yakında .

Gelelim pazar süprizlerine 

 Hava pusluydu fakat içimizdeki yaz özlemi hiçbirşeye, hatta çiseleyen yağmura aldırmadan kendimizi motor tepesinde bulmamızı sağladı. Programımız 2 bölümden oluşuyordu. Yolda giderken ışıklarda duran palyaçoyı görünce gülmemek için kendimi zor tuttum . Hiç çantalı palyaço olurmu ?Biraz daha inandırıcı olabilirmisin lütfen.

Yaz sıcaklarında soluk aldığımız cafesiyle maket araba pisti . Avrupanın en iyilerinden birinin Bursa'da olduğunu biliyormuydunuz. Bu işe gönül vermiş bir dostumuz ve arkadaşlarının katkılarıyla hazırlanan pist , şehire yakın doğanın kucağında saklı bir cennet gibi . Türkiye şampiyonası olmasından dolayı farklı şehirlerden gelenler pistin bir kısmını kamp alanına çevirmişler.

Haftaya Türkiyede son kez düzenlenecek olan Formulanın  minyatürü gibiydiler. Görüntüler böyle oluncada kocişimin beni tesellisi şahaneydi . Çünkü benim F1'i canlı  izleme şansım hiç olmadı ve olmuyacaktıda. Ne diyelim sağlık olsun. Bir kaç videom var izlemek isterseniz tıktık.

Bursa'nın tanınmış simalarından sevgili Ege

Ve mimikleri.

Keyifle izlediğimiz yarışın ardında Mucize Adamın  sabah 10 dan bu yana sürekli olarak dönerin bitmesi endişesiyle sıkıştırıp durduğu şenlik alanına geçtik.

Şenlik ki ne şenlik. Cağ kebap şenliği.

Mucize Adamın  üye olduğu Bursa Enduro Club un düzenlediği etkinlikler bol eğlence ,yemek ve içmek üzerinedir genelde. Bu dönerden 4 adet tüketildiğini belirtmeden geçemicem.

Enteresan bir pişirme tekniği var . Önce yüksek ateşte döndürelen etlerden şişlere parçalar kesilip , şişler tekrar kor olmuş kömürde ikinciye pişiriliyor. 

Bu kuyruk gün boyu hiç bitmedi.

Biten bu devasa tenceredeki pilav oldu.

Tekniklerele pek ilgilenmeyen , sonuca odaklanmış bir kare.

 Bu karede ' ben o cağğ mıdır nedir o kebaptan yemem' diye sayıklayan bir inatçının kaybettiği savaşın sonucu. Öyleki 4 şişten 2 sini sorgusuz ve bol lavaşlı miğdeme indiriverdim :) Paylaşmayı hiç sevmeyen (pardon yemeğini paylaşmayı sevmeyen) Mucize Adam  ise:) şaşkınlık içerisinde sessizce izlemekle yetindi . Gecenin ilerleyen saatlerinde geldi itiraflar.

Ahh birde tatlı olsaydı dadından yenmez bir gün olucaktı. 

Çünkü bunlar son tıkınışlarımdı . Beyin ilen  iddaya girdik ikimizde rejime başlıyoruz. Haziran 20 'ye kadar 5 kilo vermek üzerine . Yani şuan bu postu hazırlarken açlıkla boğuşuyorum. Ahh dünü nasıl özlemle anıyorum anlatamam.

Yağmurun yağmasıyla kaçışan piknikçiler ve bazı üyeler meydanı bize bıraktı. Hava , orman biranda öyle dingin bir hal aldı ki dedik işte budur , şimdi tam zamanı günün .

Kendimize sığınmak için bir yer ararken , bir tulum sesi , kahkalar yankılanıyor.  Birde baktık ki Ali Bocan ve Turhan Abi almışlar belediye başkan yardımcısını , İstanbuldan gelen misafirleri ve aileleriyle yağan yağmur altında Artvin yaylalarını getirmişler bizim kent ormanına. Kendimi öyle şanslı hissediyorumki yaşanılan doruktaki dakikalara hep tanık olmuşumdur . Bu anı resimlerle değilde bir video ile paylaşmak istedim.

Diğer videolar için tık tık..

Kelimelerle anlatılamayacak müthiş bir haftasonu geçirdim. Son derece eğlenceliydi . uzun süredir bu kadar gülmemiştim . Aslında anlatılacak öyle çok anı vardıki . Dostumuz Mutlu gibi (kameradaki kocaman gözleri olan ) otomatik açılan ama otomatik kapanmayan :) çadırı kapatamayınca arabaya açık tıkıştırıp , çadırmı ? arkadaşlarımı ? seçim yapamayınca Antalyanın en işlek caddelerinden birinin ortasında çadırı kapatmak adına  boğuşan 5 adam gibi :)

Bu arada aradığım tatlıyı bu şenşakrak aile sıcaklığında buldum. Kemalpaşa ve anne kurabiyesi .

Artık yaz geldi şimdiden hafta sonu programlarını doldurmaya başladık bile. 

Seviyorum yazı , seviyorum motor sefalarını 

çiseleyen yağmurda..