3 Ekim 2011 Pazartesi

Cebimde 1800 km Final


Kışın  kendini hissettirmeye başladığı son günlerde yazın son postunu yayınlamak istedim.

Son günümüzü son anına kadar değerlendirmek adına , yolculuğumuzu geceye kaydırma kararı beni o an için çok heyecanlandırmıştı , birilerinide endişelendirmiş. Eee dile kolay  tam tamına 14 saat yol gidecektik molalarla birlikte . Bunu tam olarak kestiremeyen ben Gökova yokuşunu tırmanırken geçiceğimiz şehirlerde tanıdık varmı  diye düşünmeye başlamıştım bile , konaklamak için . Sadece koyu bir karanlık, araba farları ve müthiş bir uyku eşlik etti bana . Motorsiklet tepesinde uyuklamanın ne derece tehlikeli olduğunu bilen bir ben , ve 20 şer saniyelik uyku molaları . Ahhh ahhhh 13 yıldır çok gezdim dolaştım . Hiç bu kadar eziyeti aynı anda yaşamamıştım . Her molada katrandan farksız nescafe ayılmak adına ve Balıkesirin tepelerinden sabaha karşı olduğundan dolayı donduran soğuk . Valizden çıkartığım kıyafetleri Susurlukta üzerime giyerken , çevremdeki şortlu sandaletli bayanların ilginç bakışları . Kot üstüne kot, tşört üstüne tşört ve bir tşörtümüde fular olarak kullandıktan sonra hazırdım . Gerçi artık yol bitmişti . 

Bu 14 saat boyunca çektiğim 3 poz var . Bu ikincisi , güneş doğmaktadır ve biz hâlâ yollardayız. İstilasına uğradığımız sinek topluluğundan arınmaya çalışırken vede kahveye devam  :D vede uyuklamaya 
Be insan evladı bittin yorgunluktan değilmi . Peki biz ne yaptık Hiç Bursaya girmeden çevre yolundan İstanbul .Doyamadık yollara.

İşte gelinen nokta.Şaşkın bakışlara hiç ama hiç aldırmadan (kocamda dahil)  sırt çantam yastık ,tahta bank kuş tüyü yatak , vapurun sallantıları beşik misali doyamadığım uyku. Ben ki bırakın sesi , bir bakışı hissedip uyanan , Tüm dürtülmelere rağmen en sonunda tartaklanarak uyandırılan . sadece gözlerimi kapadığımı haıtlıyorum vede açtığım anı o arası yok . . Kocamın deyimiyle '' Atlantiği geçse vapur uyanmayacak kadar derin bir uyku'' . Tabi bu olay halen aramızda Atlantik yolcusu kalmasın nidalarıyla konuşulmakta.

Hmmmm mis gibi dostların elinden kahvaltı . Şu yazımda mutluluğumuzu paylaştığım dostlarımızın sıcak yuvası .

Ve sevgiyle hazırlanmış özel odamızda kısa bir dinlenme .

Gün batımını bu sefer başka denizden izlemek .

Belki çok bilincim yerinde değildi , fakat ben Şile'yi gerçekten çok sevdim .
Bayrak merasimi için kullanılan salıncağı her görüşlerinde  Kıvılcım Ve Ali' ye kocamı  anımsamaları .

Sanırım pazarları çok kalabalık oluyormuş . Hava oldukça serindi sakinliğinin nedeni bu olabilirmiş Malum birde insanlar bayram dönüşü yolundalar .



Ve şaşkın bir ben , Deniz Ak tı Kara oldu :S ayyy nasıl yani ????

Denize sıfır yediğim balıkekmek.

Daracık sokaklardaki evler ve dükkanlar .

Fotoğraflarımda  muhteşem doğrusu heheheeee.

Muhtemelen Şile' ye giden herkezin durup bir kaç dakikasını geçirdiği nokta .

Enteresan bir kişiliği olduğunu öğrendiğim dükkan sahibesi .

Ev yapımı limonataya eşlik eden doğumgünü pastası .
Günlerden 6 Eylül İyiki doğdun Yüce .

Koleksiyonumun yeni üyeleri.
Benim için unutulmaz bir tatil oldu. Eşimin iş değişikliği nedeniyle ilk defa 7 gece evimden uzaklaşabildim . Otel odalarında bırakılan telefonlar. Her anını sonuna kadar değerlendirmeye çalıştığımız günler . Ve unutulmaz bir yolculuk anısı , çocuklarımıza anlatılacak kadar maceralı . 
Bu deneyimden sonra önümüzdeki yıl tatilimizi Karadeniz turuyla taçlandırmaya karar verdik . 
Umarım niceee 1800 km olur. 

Herkese iyi haftalar



10 yorum:

BAHAR dedi ki...

çok güzel bir gezi olmuş, gemi koleksiyonuna bayıldım. bende her gittiğim yerden mutlaka magnet alırım

Adsız dedi ki...

çok güzel fotograflar ve özel bir şehrimiz çok hoş

sevgiler

xcelis dedi ki...

Sen çooook şanlısın biliyosun demiiii =) Harika fotoğraflar muhteşem bi deniz manzarası.Allahım nasip etsin karadenize gidin inşallah gidecek olan banada rota olun =)
İyi haftalar

fashiONözge dedi ki...

harika ve çoook içten kareler bayıldıımm :)daha nice yolculuklaraaa :)

Chilek dedi ki...

Şile'yi hiç görmedim, çok merak ediyorum:)

Adsız dedi ki...

Çook huzur verici bir post olmuş , biz de önümüzdeki ay eşimle 2 günlüğüne Şileye kaçmayı düşünüyoruz .

Zeynep Özmen Ünlü dedi ki...

Elifcim, çok büyük cesaret, ama çok keyifli olmalıdır. Bu kadar özgürce motor üzerinde....
Demek siz böyle bir anda çıkıp motorla gelebilirsiniz. ... hmmm ... havalar bozmadan... çok güzel... öğrendiğim iyi oldu.
en kısa sürede bir haftasonu bekliyorum ikinizi de...
sevgiler

leyya dedi ki...

şileye her yıl giderim ama hiç fotolardan aldıgım tadı almamıştım şimdiye kadar.enfes fotolar yakalamışsın.üstelik biz bu yıl ağustosa gittik kış gibiydi havası:)karadeniz fotolarını da merakla bekleyeceğim artık.selam.

Giz dedi ki...

Gezinin bu kısmını biraz buruk okudum, kıyamam nasıl da üşümüş ve uykusuz kalmışsın :( Zen ve Motorsiklet bakım sanatında araba içinde giderken yolu bir ekranda gibi görmekle, motorsiklet üzerinde giderken 3D yaşamanın farklı çok güzel anlatılır. Yorgunluğa rağmen çok güzel bir gezi oldu canım. Şile’ye biz de gideriz sık sık, tanıdık bir yer daha görmek ayrıca mutlu etti beni. Seneye bu güzel yolculukların devamının gelmesi dileğiyle canım…


Giz’li Teras

Elifinelizi dedi ki...

Bahar;
Gittiğin yerlerden yanında getirdiklerin , insanı zaman o anları yaşatması pek hoş oluyor.

Habinos;
teşekkürler

Xcelis;
Çok sükür hihiiii:D
İnşallahhhh rotayı bellirlemek nasip olsun , herkesler gitmek istedikleri yere tez zamanda kavuşsun ,
bildiğin dua oldu buu :D

Özge ;
teşekkürler
hep beraber heheeee

Chilek;
Bende çok vakit geçiremedim fakat , pek güzel , umarım birgün

Şule;
Ohhhh pek şahane ,şimdiden iyi dinlenmeler

Zenep;
İnşallah canım , süper olur

Leyla;
Bazen şansım dönüyor sanırım , serin ama çok güzeldi gerçekten . Bu arada çok teşekkürler

Giz;
canımsın ne güzel anlatmışsın , 3D vayyyyy dedim aynı gözle görebilmek , motorla gezme tecrübelrin var sanırım , yoksada süpersin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...